Hepsinin elleri kanlı!

Hamas’ı yok edeceğim diyen Netanyahu, Gazze’de çocuk, kadın demeden masum sivilleri katletmeye devam ediyor. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda ve Yunanistan liderlerinin bizzat İsrail’e gidip verdikleri destekle Netanyahu hepten kontrolden çıkmış durumda… Kimse İsrail’e insan olarak gitmiyor taraf olarak Netanyahu ile saf tutuyor… Dolayısıyla İsrail tek fail değil, sadece yapana değil yaptırana da bakmak lazım.. Hepsinin ellerinde kan var, hepsinin üzeri o öldürülen çocukların ceset parçalarıyla dolu… Netanyahu’yu asıl teşvik eden bu kadar cesaretlendiren de bu zaten… Yoksa böyle bir alçaklığı başkası yapsaydı dünyayı başlarına yıkarlardı. Ama istediğini yapabilirsin gibi bir hava söz konusu. Nitekim İsrail Savunma Bakanı orduya ne dedi? Bütün kısıtlamaları kaldırıyorum. Yani gidin istediğinizi yapın kimseye hesap sorulmayacak. Tarihte böyle bir şey yok. Aralıksız vurulan Gazze yerle bir oldu, bitti, tükendi, kimsenin umurunda bile değil. Beyaz Saray’dan yapılan son açıklama da bu vicdansızlığı daha da tetikleyen dozajda:

“Bu bir savaş, kanlı, çirkin ve karmaşık olacak ve önümüzdeki süreçte masum siviller zarar görecek.”

Bu ne demek? Yaşananlar, sivil ölümleri doğal, olabilir.. Bu konuda kanlı sabıka sicili hayli kabarık olan ABD’den daha başka ne beklenebilirki..  Utanmadan arada bir de insani yardım gibisinden laflar ediyorlar, İsrail’in sivillere zarar vermemek için mümkün olan her türlü önlemi alması gerektiğini belirterek, “sivil hayatların korunması söz konusu olduğunda hiyerarşi yoktur. Ulusu, etnik kimliği, cinsiyeti, inancı ne olursa olsun sivil sivildir” diye.. Bir öyle bir böyle yani.. İnsanlıkla ilişkisi, alakası kalmayanın nasıl bir insani yardım düşüncesi olacaksa?..

***

Yani ABD, İngiltere gibi küresel güçlerin meseleye dahil oluş biçimleri çatışmayı dindirmek, yerine belli bir gerginlikte tutmak üzerine ilerliyor. Rusya’nın Biden yönetimine karşı tehditvari açıklamaları ya da Çin gemilerinin Ortadoğu’ya konuşlanması meselesi kendileri açısından dengeleri gözetme anlamında önemli ama İsrail’in Filistin’e saldırılarını, katliamı önleme açısından bir sonuç üretmiyor. Proksi güçleriyle İsrail’i vuran, oyunun içinde dolaylı görünen İran’ın niyeti de malum.. İsrail’in hesabı ise rehinelerin hayatı, kurtarılmaları falan değil, çizilen, karizmasının,itibarının kurtarılması daha ön planda… Onun içinde ABD’nin ayağına yapışmış durumda. Güçlü algısı olan İsrail ordusuna ABD silah, mühimmat yardımı yapıyor, asker desteği gönderiyor.. Almanya, Fransa başta diğer batılı yandaşları da aynı mantıkta, kafada.. Hep birlikte yanında durursak, desteklersek, sağa, sola posta koyarsak İsrail bu işin üstesinden kalkar, biz de bundan nemalanırız hesabındalar. Filistin’deki katliam,öldürülen çocuklar, insanlık vicdanı, onuru düşünmüyorlar bile.. Bundan cesaretlenen Netanyahu’da şiddetten daha fazla medet umma, ateşi körükleme çılgınlığı, şuursuzluğu içinde. Yangın devam ederken kendi hataları, ülkesindeki pozisyonu sorgulanmaz, konuşulmaz, tartışılmaz sanıyor… Ama buna rağmen konuşuluyor. İsrail halkı arasında kendisine karşı zaten var olan tepki, hınç artıyor. Rehinelerin aileleri her gün sokağa çıkıp Netanyahu’yu protesto ediyorlar, olayı cözümsüzlüğe götürmek suçlamasıyla… Hatta tepki gösterilerinde aktif olan Sivil Demokrasi Hareketi İsrail Başsavcılığı’na gönderdiği ihbar mektubunda “Netanyahu’nun, gelecekte oluşturulacak bir soruşturma komitesinin çalışmasını zorlaştırmak amacıyla delilleri silmeye, belgeleri yakmaya, kayıtları yasaklamaya ve çeşitli önlemler almaya başladığı” dile getirildi. Kısacası Netanyahu’nun her pozisyonda işi zor.

***

Bunu bilen gören ABD’de uçak gemilerinden sonra Netanyahu ve ekibinin Gazze’ye yönelik kara operasyonunu yönetemeyeceği düşüncesiyle “Felluce Kasabı” olarak bilinen Korgeneral James Glynn’i İsrail’e yolladı. Pentagon’da gerekçesini şöyle açıkladı:

“Irak gibi yoğun yerleşimin olduğu meskun mahal operasyonları konusundaki deneyimimiz düşünüldüğünde, sivil kayıpları azaltmak adına elimizden gelen her şeyi yapmak için, çıkarttığımız dersleri paylaşmanın önemine de inanıyoruz.”

Yani sivillerin yaşamı, zarar görmemesi bizim için çok önemli!.. Buna kim inanacaksa? ABD’nin sivil öldürme kapasitesini, oralarda yaptığı katliamı herkes biliyor.

Kaldıki bu açıklamanın Beyaz Saray’ın “Bu bir savaş, çirkin ve karmaşık, insanlar ölecek, haberiniz olsun” sözleriyle çelişkisi de ortada zaten. Neresinden bakılsa skandal, utanç verici bir durum… Hiç hikaye anlatmasınlar. İki yüzlülüklerini herkes görüyor, biliyor..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir